DTP’yi köşeye kıstırmanın anlamı

Agos, 24 Nisan 2009

Bu toplumun vicdanı, DTP’nin ‘PKK’ya yönelik operasyon’ görünümü altında köşeye kıstırılmaya çalışılması ahlaksızlığına itiraz edecek gayri-Kürtlerin sayısı kadar.

14 Nisan’dan beri birçok ilde yapılan operasyonlarda, 300’den fazla DTP’li gözaltına alındı, 150’ye yakın kişi tutuklandı. Son olarak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve DTP İl Başkanı Nejdet Atalay, PKK üyelerini “gerilla” olarak nitelendirdikleri için “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla hapse mahkûm edildi.

PKK’nın Türkiye’deki eylemlerini planlamak üzere kurulduğu iddia edilen Türkiye Meclisi’ne yönelik olduğu söylenen operasyonlar DTP’yi marjinalize etmeyi amaçlıyor. Oysa, bu partiyi PKK’yla bağlantılı olduğu gerekçesiyle kapatmaya çalışmak, yöneticilerini hapse attırmak, Türkiye’nin bataklığa daha fazla saplanmasından başka bir sonuç doğurmayacak.

DTP’nin PKK’yla bağını sosyolojik bir gerçek olarak kabul edip anlamaya çalışmadıkça, bin bir zorlukla Kürtlerin demokratik taleplerini dile getirmeye çalışan partinin örgütle arasına mesafe koymasını şart koştukça, barış yolunda tek bir adım dahi atmanın mümkün olmadığını çok iyi biliyoruz.

Türkiye’nin siyasi örgütleri, sivil toplum kuruluşları, sendikaları, aydınları, bugün “Ben DTP’liyim!” diyerek sokaklara dökülmezse, askeri vesayet rejimi altında daha çok çatışma, daha çok ölü asker ve militan, daha çok operasyon göreceğiz.

Hiç yorum yok: