İdrak çabası

Agos, 24 Temmuz 2009

Cemal Süreya sormuş.
Sizin hiç babanız öldü mü?
Cevabını da vermiş.
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Hayır, “Babası ölmeyenler bilmez” demeyeceğim. Zaten şair de babası ölmeden yazmış şiiri. Sonra, bir söyleşisinde, bu şiirini çok ilkel bulduğunu, sevmediğini söylemiş.

İlkelliğine ilkel de, asıl o yüzden güzel değil mi?
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Yaşananın, gerçekliğin yükünden kaçar, üstünü örtmeye, onu yok saymaya çalışırken tam da acının kucağına düşmez mi insan bazen? Belki ömür boyu üzerimizden gitmeyecek, bizi insan yapan o hamlık, o acemilik... Oturup karalar bağlamak yürek istediğinde, kalkıp bir yerlere gidersiniz. Cemal Süreya hamama gitmiş. Kaçıp gitmekle acılar susar, kederler diner sanki.

İçinde debelendiğimiz günlük hayhuy bizi hayatın asal gerçeklerinden koparır çoğu zaman. Ama bazen, hem de hiç beklemediğimiz bir anda, unuttuğumuz, kaçtığımız şeyle yüz yüze kalırız. Birden aklınıza ölüm düşer mesela, o hiç yokmuşçasına yaşayan kerametsizlere, kendimize de şaşarak.

*

Ölümden söz edince, Cumartesi Anneleri geliyor gözümün önüne. İnsan Hakları Derneği’nin gönderdiği basın bültenlerindeki sayı her hafta artıyor: 200 haftadır oturuyorlar… 201, 202… Orada, Galatasaray’da oturuyorlar, ellerinde kaybedilmiş adamların, çocukların, gençlerin fotoğraflarıyla. Yarın, 25 Temmuz Cumartesi de, öğlen 12’de, 226. kez orada olacaklar. Devlet ve onun tetikçileri tarafından bir mezar taşından dahi yoksun bırakılan babalarının, kocalarının, sevdiklerinin hesabını sormak için.

Bizler hamama gitmeye devam ederken, onların en büyük hayali, sevdiklerinin, kim bilir hangi derin devlet katili tarafından kuytulara atılmış ölü bedenlerine kavuşmak olacak.
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Cumartesi Anneleri’nin ve sevdikleri zorla bu hayattan sökülüp alınmış daha nice, nicelerinin çektiği ıstırabı anlamak için insan olmaktan başka neye ihtiyacımız var?
Sizin hiç babanız öldü mü?
İnsan olmak, nihayetinde bir idrak çabası değil mi?

(Fotoğraf: Paolo Pellegrin)

Hiç yorum yok: