Bayram Meral özür dilemeli!

Geçtiğimiz hafta Radikal gazetesi yazarı Turgut Tarhanlı'nın “Bir Irk Ayrımcılığı” başlıklı yazısıyla dikkatleri çektiği bir konu, nedense sessiz sedasız gündemin dışına itildi. Tarhanlı yazısında, TBMM'nin 31 Ekim günkü oturumunda, CHP'nin, Vakıflar Yasa Tasarısı'nın genel kurulda ele alınmasının önüne geçmek için verdiği, esnafın sorunlarıyla ilgili önergenin görüşülmesi sırasında yapılan bir konuşmaya dikkat çekiyordu. Önerge lehine söz alan CHP Ankara milletvekili, Türk-İş eski genel başkanı Bayram Meral'in kürsüde dile getirdiği ayrımcı, ırkçı sözler Türkiye'de gayrimüslimler hakkındaki hâkim değer yargılarını göstermesi bakımından anlamlıydı; bir o kadar da öfke uyandırıcı.

Meral'in konusmasının bir bölümü meclis tutanaklarından aktarıyorum:

Kim istiyor bu yasayı (Vakıflar Yasası)? Avrupa Birliği. Ne olacak? Agop'un mallarını vereceksiniz. Gözünüz aydın, tebrik ederim sizi. Esnafı bir tarafa bıraktınız, köylüyü bir tarafa bıraktınız, işçiyi bir tarafa bıraktınız, çiftçiyi bir tarafa bıraktınız, Agop'un işiyle uğraşıyorsunuz. AK Parti'ye de bu yakışır. (...) Agop bekliyor, Agop! Vakıflarda alacağı var, onun için yıldırım hızıyla koşmaya çalışıyorsunuz. (...) Ne oldu değerli arkadaşlarım? Hani işsize iş, aşsıza aş idi. Çifte diplomalılar boş geziyor. Bu vakıflarda Agop'u düşüneceğinize, üniversiteyi bitirmiş boş gezen gençleri niye düşünmüyorsunuz? (...) Yani, esnafın sorununu görüşemezsek, memurun sorununu görüşemezsek, (...) halkın sorununu görüşemezsek neyi görüşeceğiz? Onları görüşelim, arkasından Agop yasasını görüşürüz.”

On dakikalık konuşması boyunca milletvekili Meral, bir yandan “Agop” diye etiketlediği gayrimüslimlere ait vakıfların sorunlarının bugüne dek neden çözülmediğini açık şekilde gösterirken, bir yandan da Anayasa hükümlerini alenen çiğneyerek yurttaşlar arasında ayrımcılık yapıyor. Meral'in temsilcisi olduğu zihniyet düpedüz faşizandır ve görüldüğü gibi, meclis kürsüsünden apaçık ırkçı bir dil kullanabilmektedir. Bu ve benzeri saldırgan konuşmalarla, sosyal demokratlığı çoktan kâğıt üstünde kalmış CHP, sendikacılığı sırasındaki faaliyetiyle işçi sınıfının ortak hafızasında kesif bir mide bulantısından başka bir iz bırakmayan Meral'in ağzından, halkçılık ve dargelirli vatandaşların haklarının savunusu görünümü altında, suni paranoyalarla pompalanan milliyetçi dalgaya göz kırpmaktadır. Sanki hakkı savunulması gerekenler arasında Agoplar, Eleniler, Avramlar yoktur. Sanki Agoplardan esnaf, bakkal, terzi çıkmaz. Sanki o Agop TC yurttaşı değildir. Belki de Agop'un dedesinin kurucularından biri olduğu o vakfın malına zorla el konulmamıştır sanki. O vakıflarda bir yoksul Agop'un, bir ihtiyar Mari'nin dertlerine derman bulunmaz, bir yetim Tateos'un eğitim görmesi sağlanmaz sanki.

CHP'liler, her fırsatta “kul”dan “yurttaş”a dönüşümü sağladığı için yücelttikleri Cumhuriyet'in ilkelerini samimiyetle içlerine sindirmiş olsalardı, yurttaşlar arasında din, dil, etnik köken ayrımı yapmanın, cumhuriyetçiliğe de demokratlığa da fena halde halel getirdiğini idrak edebilirlerdi. Esnafın, dargelirlinin haklarını savunur görünerek icra ettiklerini sandıkları sınıf temelli siyaseti gerçekten özümsemiş olsalardı, sosyal demokratlığın sınıf olgusuna ırkçı gözlüklerle bakmayı kaldırmayacağını anlarlardı.

Milletvekili Bayram Meral, konuşmasıyla, kestirmeden “Agop” diyerek ötekileştirdiği, adeta düşmanlaştırdığı gayrimüslim yurttaşlara karşı ayrımcılık yapmış, hayatın her alanında çeşit çeşit ayrımcı uygulamayla boğuşan, milliyetçi hezeyanların günbegün daralttığı bir cendere içerisinde nefes almaya çalışan bir avuç gayrimüslimin sırtındaki yumurta küfesine bir yumurta da kendisi eklemiştir. Bayram Meral, Agoplara, Elenilere, Avramlara “ayıp” etmiştir ve onlardan özür dilemelidir!

10 Kasım 2006

Hiç yorum yok: