Siruni veya “Gezgin”

1890'den 1973'e, yazıyla, siyasi mücadeleyle, takibatlarla, zorunlu göçlerle geçen bir ömür. Kaderin kendisini sürüklediği her ortamda dik durmayı, kendini yoktan ve yeniden var etmeyi becermiş bir entelektüel, bir göçmen ruh: Hagop Cololyan Siruni, müstear adıyla Şırçig, yani “gezgin”... Çocuk yaşında, ailesinin fakirliği nedeniyle, memleketi Adapazarı'ndan ayrılıp İzmit'te bir Ermeni ailenin yanına verilmeyle başlayan yaşam mücadelesi; oradan, kardeşiyle birlikte, annesinin el kapılarında temizlikçilik yaptığı İstanbul'a kaçış: Esayan ve Getronagan'da öğrencilik; Abdülhamit döneminde, 1907'de, daha 18 yaşında bir “velet”ken yasak siyasi gazeteler bulundurmak suçuyla hapsediliş; 8 ay sonra, Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte salıverilme... Taşnaktsutyun saflarında verilen siyasi mücadeleyle birlikte yürüyen edebiyat, tiyatro çalışmaları; Azadamard gazetesinde yazarlık, büyük şair Taniyel Varujan'la birlikte, edebiyata yeni bir soluk getirmeye çalışan Navasart yıllığı editörlüğü; Getronagan ve Esayan'ın öğrenci derneklerinin kuruculuğu. 1915'te, Harbiye Kışlası'nda askeri eğitim almakta olan bir yedek subayken, siyasi faaliyetleri nedeniyle tutuklanıp sürgün edileceği sırada asker üniformasını çıkarma; askeri ve siyasi kaçaklığın çifte cenderesi altında gitgide ezilme; Elmadağ'da, Kurtuluş'ta, Ermeni ailelerin yanında, 2.5 yılı gün yüzü görmeden, havasız bir odacıkta geçen üç yılı aşkın gizlilik hayatı... Mütarekeden sonra, darmadağın olmuş halkının bütün acılarına rağmen yeni bir şevkle hayata sarılış, yazarlarının çoğu öldürülmüş veya dört bir yana dağılmış Azadamard'ı diriltme çabaları; yardım cemiyetlerindeki faaliyetler; Hay Arvesdi Dan (Ermeni Sanat Evi) kuruculuğu. 1922'de ikinci büyük göç... Kuva-yı milliyecilerin İzmir'i Yunanlılardan almasının ardından, zoraki olarak Bükreş'e yerleşme. Ermenice ve Romence çıkarılan çeşitli gazeteler; Romanya'da Şarkiyat, Armenoloji ve Türkoloji çalışmalarının gelişmesi için çalışma; ünlü sosyalbilimci Nikola Iorga ile yakın dostluk; Balkan ülkelerindeki çeşitli üniversitelerde Klasik ve Modern Ermenice ile Türkçe dersleri. İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru yeni bir darbe... Romanya'da Sovyet rejiminin güçlenmesiyle birlikte Sibirya'ya sürgün; 10 yıl boyunca, SSCB'nin çeşitli hapishanelerinde mahkûmiyet; 1954'te salıverildiğinde, 20 yılı aşkın süredir yürüttüğü bütün çalışmalarını sakladığı 5 sandıklık arşivinin yok olduğunu öğrenme; bütün emeklerin heba olduğu duygusuna karşın pes etmeyip, çalışmayı hiç bırakmayış; Romanya Şarkiyatçılar Birliği kuruculuğu ve onursal başkanlığı. Dev eserler... Dört ciltlik bir tarih başyapıtı olan “Bolis yev ir Terı” (İstanbul ve Rolü), “Tanzimat yev Hayerı” (Tanzimat ve Ermeniler), İstanbul patrikleri Yeğişe Turyan, Mağakya Ormanyan, Karekin Haçaduryan (yeni baskısı İstanbul, Aras Yay., 2003), ve Rahip Gomidas hakkında eşsiz monografiler, Ermenistan ve diasporadaki onlarca gazete ve dergide yayımlanmış yüzlerce makale... Belki de hüzünlü geçen çocukluğunun hatıraları nedeniyle bir türlü sevemediğini itiraf ettiği memleketi Adapazarı'ndan sonra, hiç istemeden ayrılmak zorunda kaldığı İstanbul'un biçimlendirdiği kişiliğini bambaşka ortamlarda, Romanya'da bir göçmen, ardından Sibirya'da siyasi bir sürgün olarak zenginleştirme yolunda gösterilen çaba. İnsanı, bir hayata bunca heyecanın, bunca acının, bunca emeğin nasıl olup da sığabildiği konusunda hayretler içerisinde bırakan bir yaşama azmi, direnç ve sebatkârlık timsali olan Hagop Cololyan Siruni'nin hikâyesi bizlere belki de, yaşadığı dünyayla barışık olmanın, kendini üzerine bastığı toprağa ait hissetmenin, hangi coğrafyada olursa olsun kendini evinin salonundaymışçasına rahat hissetmenin zorlukları aşmak konusunda en temel şart olduğunu duyuruyor.
1 Aralık 2006

Hiç yorum yok: