Agos, 23 Temmuz 2010
Kendini sürekli tekrarlamakta, dolap beygiri gibi eksenimiz etrafında dönmekte üstümüze yok. Benliğimiz daima, sağalmayıp kronikleşmiş çocukluk hastalıklarımızın etkisi altında.
Sevda Demirel’in bir sperm bankasından hamile kalma hadisesinde yaşananlar, 30’lu, 40’lı yılların değme ırkçılarına taş çıkartacak nice yöneticimiz olduğunu çıkardı ortaya.
Bu sayede öğrendik ki, Türk Soyunu Koruma Yönetmeliği adı altında ucube bir kanuni düzenlemeye sahipmişiz. Meğer Sağlık Bakanlığı, mart ayında çıkardığı yönetmelikle, sperm bankasından hamile kalanların hapis cezasıyla yargılanabileceğini karara bağlamış. Yurtdışındaki bir sperm bankasından alınan sperm veya yumurta ile hamile kalanlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis talebiyle dava açılabilecekmiş.
Çocuk sahibi olmak elbette ciddi bir mesele. Çocuğun ve annenin haklarını korumak adına devletin birtakım denetlemeler yapması da şüphesiz meşru. Ama, meseleyi Türk soyu penceresinden değerlendirmek hangi aklın ürünü acaba?
Türk soyu diye bir şey mi var sahiden? Kimler bu soya mensup, kimler değil? Bir Türk’le bir Kürt evlenip çocuk yapsa mesela, veya bir Laz’la bir Çerkes birbirlerini çok sevseler, dört de çocukları doğsa, Türk soyuna ne olacak? Veya, Sevda Demirel örneğinde olduğu gibi, bir kadın, çocuk sahibi olmayı çok istediği halde, gönlü bir erkeğin erkekliklerine katlanmayı hiç çekmiyorsa, devletin ona söyleyebileceği ne olabilir ki?
Bildiğimiz kadarıyla, dünya üzerinde tek bir insan soyu var. Az biraz farkla, kadınları Sevda Demirel’e, erkekleri de Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a benzeyen bir soy bu. Peki, bu Türk soyu ne ola ki? Yoksa Türkler insanlardan ayrı bir soydan geliyor da, haberimiz mi yok?
2 yorum:
"Yahu yazmayayım, hiç önemi yoktur, birçok insan aynı durumdadır ne gerek var afişe etmeye" diye düşünüyordum fakat anlaşılan devletimiz hala 1930'lardaki saçma sapan uygulamaları ve ırkçı düşünceleri sürdürüyor. Onun için diyorum ki:
Sanırım benim müebbete mahkum olmam gerekiyor. Anneanne müslüman Makedonyalı, anne dedem Türkmen, baba dedem Bulgar asıllı (bir kaç nesil önce Yahudi inançlarına sahip) babaanne tarafı ise Filibe Ermenilerinden. Vay be. Zengin gen haritamdan ötürü ya inceleme altına alırlar ya da Türk soyunu sulandırdık diye bir yere kapatırlar.
Hala nelerle uğraşıyorlar 2010 yılında. Şunu diyeyim. Ne Altay dağı kadar Türk, ne Olympos dağı kadar Helen, ne Masis dağı kadar Hay ne de Zagros dağı kadar Türküm. Ne mutlu insanım diyene.
bir defa üzerinden yedi tane haçlı seferi gelip geçmiş bir coğrafyada sanıyorum etnik bekaretden bahsetmesi gereken son topluluk bizleriz. anadolu'da yanlızca yerli toplumların değil, dünyanın sayısız kolonisinin spermlerini ve rahimlerini bulmak zaten mümkün. helenistik dönemi hiç saymıyorum. gen haritasının böylesie bozuk olduğu bir geçiş noktası daha var mı dünyada ona baksınlar bence.. böylesi bir genetik aidiyet paranoyası ancak ve ancak bu paranoyayı güdenleri komik duruma düşürür. norveçli falan sanıyorlar galiba kendilerini, deli olmak lazım buralarda "ari ırk" lafını ağza almak için.
Yorum Gönder