Güler Zere hakkında bugüne kadar pek çok haber okudunuz, fotoğraflarını gördünüz muhtemelen. Bu yazıda da, onun hastalığı, hastalığına rağmen serbest bırakılmaması, tedavi koşulları dışında yeni bir bilgi yok. Ama 37 yaşında olan ve 14 yıldır cezaevinde tutulan Güler Zere hakkında, cumhurbaşkanına, hükümete, adalet bakanına, gerekli düzenlemeleri yapmaları için çağrıda bulunmak, onun için adalet talep etmek, hakkın, hukukun ve vicdanın gereği.
Biliyoruz, Türkiye insan haklarının korunmasına ve tutuklu/hükümlülerin haklarına ilişkin uluslararası tüm sözleşmeleri imzalamış olmasına karşın, hapishanelerinde hak ihlalleri ve ölümler hiç eksik olmuyor. Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından verilen hapis cezasını çekmek üzere Elbistan Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu sırada kanser hastalığına yakalanan Güler Zere de, geç teşhis ve tedavinin savsaklanması nedeniyle ölümün kıyısına gelmiş durumda.
Zere’nin tedavisi süresince infaz idaresi tarafından sergilenen kayıtsızlık, sağlığı açısından geri dönülemez bir noktaya gelmesine neden oldu. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan “yaşama hakkı” ve “işkence ve fena muamele yasağı” açık bir şekilde ihlal edildi. İktidar, kamuoyunun tepkisini, basında yer alan haberleri bugüne dek görmedi, duymadı.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı 22 Haziran’da bir rapor hazırlamış ve Zere’nin tedavisinin yapılabilmesi için cezasının infazının ertelenmesi gerektiğini açıklamıştı. Daha önce pek çok tartışmalı karara imza atan, Susurluk sanığı İbrahim ?ahin’in cezaevinden salıverilmesini sağlayan sağlık raporunu veren İstanbul Adli Tıp Kurumu ise, Zere’nin “hastane şartlarında yatırılarak infazına devam edilmesinin uygun olduğu”nu bildirdi.
Güler Zere’nin tedavisinin insani koşullarda yürütülmesi için kampanya devam ediyor. Güler, birkaç gün önce, bayram vesilesiyle bir mektup yazdı ve bizlere, hepimize, “Bugün sokaklarda çocuk gülüşlerine doymak isterdim. Bugün avuç avuç şeker sunmak isterdim gelecek adına. Bugün tek tek ellerinize dokunmak isterdim” dedi.
Güler Zere çok hasta ve hâlâ hapishanede. Mektubunda bize çocuklardan, umuttan bahsediyor, “Umuttan yana ne varsa bizimledir” diyor.
Güler Zere’yi yaşatmak boynumuzun borcudur.
Güler’e kıymayın efendiler!
Agos, 25 Eylül 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder