Agos, 31 Ekim 2008
Türkiye’de basın pornoya meraklı. İnsanları cinsel ilişki halinde gösteren pornografiye değil (ah şu kanunlar!); özel, kişisel, mahrem olanı önce ıcığı cıcığıyla teşhir ve sonra paçavra etmeye dair, karşı koyulmaz bir arzu duymak anlamındaki pornoya…
Söylemeye gerek yok, bu merakın mağduru da çoğunlukla kadınlar.
27 Ekim’de, Hürriyeti’i, Sabah’ı, irisi ve ufağıyla, pek çok gazetenin verdiği bir haber: “Baktım teyzeymiş, elini öpüp çıktım!” Ve açıklaması: “76 yaşındaki kadına tecavüzden yargılanan sanık, kadının odasına yanlışlıkla girdiğini, hatasını anlayınca kadının elini öptüğünü iddia etti.”
Haberin metninde altı özellikle çizilen “yanlış oda”, yani “yanlış kadın” vurgusunun ardında sizce de bir hinlik yok mu? “Tecavüz söz konusu olduğunda bir ‘doğru oda’ ve bir ‘doğru kadın’ elbet vardır” ön-kabulü üzerine kurulmuş sırıtkan bir erkek hinliği.
O halde, “Kimdir doğru kadın?” diye sormalı mıyız, güzide basınımızın muhterem mensuplarına?
O kadın 76 yaşında değil elbette, çok daha genç. Başka? Kısa etek giymiş, kolları açıkta, kıvırtan, aranan, kuyruk sallayan, namussuz, saçları boyalı, kızıl, esmer, güzel, aşüfte, yollu kadın mı? Böyle mi?
Pippa Bacca’nın ardından hep beraber timsah gözyaşları dökeli hepi topu altı ay oldu halbuki.
Ne olacak! Yeter ki tirajlar, reytingler yüksek olsun. Girelim arka sayfa güzelini. Girelim magazin görünümü altında çıplak eti. Patlatalım “Şok! Şok! Şok!”ları. Sarılalım erkek egemen dile.
Arada birkaç kadın tecavüze uğramış, birkaç kadın namus cinayetinden toprağın altına girmiş. Kaç yazar… Nasıl olsa onu da tiraja ve reytinge dönüştürmesini biliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder