Samimiyet meselesi

Agos, 11 Haziran 2010

İsrail protestolarını izlerken, bir yandan da ölçünün nasıl ayarsızca kaçtığına tanık olduk son bir haftada. Nazilere “ellerinize sağlık!” diyenler mi ararsınız, Hitler’i “efsane lider” diyerek yüceltenler mi, kendilerini “Siyonist köpeklerin korkusu” ilan eden mi, “pişman edin!” diye çağrıda bulunan gazeteler mi, yoksa İsrail devletine hitaben ve “sanatçılar adına” “Sizi öyle bir pataklayacağız ki, hayatınız gözlerinizin önünde Gazze Şeridi gibi geçecek” diyen aydınlar mı?

Amaç İsrail’in insanlık dışı saldırısını protesto etmek mi, yoksa dünyadaki Yahudileri ve İsrail devletini kökten ortadan kaldırmak mı? Filistinler yıllardır baskıya uğrarken Türkiye devletinin İsrail’le stratejik ortaklık geliştirmesine ses çıkarmayan kamuoyu, tek bir olayla, nasıl oluyor da, bazılarının iddiasına göre hiç sahip olmadığı Anti-Semitizm’i böyle şiddetli bir şekilde dışa vurabiliyor? Ülkücülerin faşizan “Her şey Türk için, Türk’e göre, Türk tarafından” şiarı bütün Türkiye tarafından benimsendiği için olmasın?

Ümit Kıvanç, Taraf’taki yazısında bu soruyu çok daha doğrudan soruyordu geçenlerde: “Biz İsrail devletinin küstahça ve acımasızca saldırısını mı protesto ediyoruz yoksa ‘yüzyıllardır’ birtakım suçları işleyen bir kavmin zorla sahip olduğu devletin ortadan kalkmasını mı talep ediyoruz? Bu kavmin herhangi birileri değil de “Yahudiler” oluşu sakın bütün tavrımızı belirliyor olmasın?”

Peki, İsrail saldırganlığını haklı olarak kınayanların aynı hassasiyeti kendi devletleriyle ilgili olarak göstermekte bu kadar isteksiz olmasına ne demeli?

İyisi mi bu konuda da Ümit Kıvanç’a kulak verelim.

“...Ben, gayrımüslimlere yapılmış zulümler hakkında sürekli yalan söylenen, mezhep adına insanların katledilebildiği, milliyetçilik ve ırkçılığın kol gezdiği bir ülkede yaşıyorum. Dolayısıyla, sabıka kaydına ve potansiyel suçlarına ‘insanî’ bakımdan hassasiyet göstermem gereken tek merci İsrail devleti değil.”

Kendi devletlerinin işlediği suçlarla hesaplaşmadan, dahası onlardan nemalanarak; kendi memleketinin mazlumlarıyla dayanışmadan, dahası onları ezerek, başka devletleri ve onların işledikleri suçları kınayanlar hiç samimi olabilir mi?

Fotoğraf: Görkem Keser (habervesaire.com)

Hiç yorum yok: