“Ak-damar”

Ahtamar adasındaki Surp Haç Kilisesi’nin uzmanlar tarafından da takdir edilen bir titizlikle restore edilmesi sevindirici. 915-921 tarihlerinde inşa edilen kilise, mimarisi ve eşsiz kabartmalarıyla önemli bir kültür mirası. Gazeteler, kilisenin açılışının, kasım başında, yani AB ilerleme raporunun yayımlanmasından kısa bir süre önce, başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı görkemli bir törenle yapılacağını yazdılar. Başbakan, 2004’te de, AB’nin müzakerelerin başlangıç tarihini ilan edeceği 17 Aralık öncesinde Surp Pırgiç Hastanesi bünyesindeki müzenin açılışını yapmıştı. Görülüyor ki, cümle âleme, bir arada yaşama kültürü adına olumlu bir mesaj verilmek isteniyor. Mesaj elbette güzel, ancak tek başına yeterli değil. İcraatlar mesajları destekler nitelikte olmadıkça ve ayrımcı söylemler terk edilmedikçe, dostluk mesajlarının hiçbir kıymeti harbiyesi kalmayacak.

Ahtamar’la ilgili tartışılması gerekeni dillendirmek için meşhur efsaneye başvurmak işe yarar mı acaba?

Sevgilisi DAMAR’a kavuşmak için her gece karanlıkta Van Gölü’ndeki adaya doğru kulaç atan, ancak kızın zalim babasının durumu fark edip, yüzerken kerteriz aldığı fener ışığının yerini değiştirmesiyle gölde ‘AKKK! DAMAR!’ çığlığıyla can veren delikanlının efsanesini bilmeyen var mıdır?

Olmuyor, değil mi?

Ahtamar kilisesinin restorasyonu için teşekkür eder, adada restore edilecek başka bir şey daha kaldığını hatırlatırız.

13 Ekim 2006

Hiç yorum yok: