Orhan Pamuk’u tartışmak



Orhan Pamuk’un Nobel ödülünü kazandığının açıklanmasının ardından koparılan fırtınayı izliyoruz bir haftadır. Milliyetçi kesimin (buna kendilerine “ulusalcı” diyen “sol” milliyetçiler de dahil) Pamuk’a karşı olan keskin tavrı, onun İsveç gazetesi Svenska Dagbladet’e verdiği söyleşiden çok daha öncesine dayanıyor aslında. Pamuk’un, Türkiye’nin demokratikleşmesi, ifade özgürlüğü, Kürt meselesi gibi sorunlarda dile getirdiği görüşleri, 1994’te bombalanan Özgür Gündem gazetesine destek vermek için sokaklarda gazete satması, onu uzun yıllardır önemli bir boy hedefi haline getirmişti zaten. Pamuk’u eleştirenler, en çok, onun aslında çok kötü bir yazar olduğundan dem vuruyor. Onun Nobel’i kazanması karşısında “Türkiye’yi satışa çıkardılar!” diyebilecek kadar gözü dönen şair ve eleştirmen Özdemir İnce bu grup içinde öne çıkanlardan yalnızca biri. Pamuk’a verilen ödülün siyasiliği vurgulanıyor da, onun yazarlık kariyerini yerin dibine batıranlar, kendi tavırlarının tamamen siyasi olduğunu asla kabul etmiyor. Yazarların elbette iyi ve kötü romanları, kötü dönemleri olabilir; ancak bir “yazarlık serüveni” açısından değerlendirdiğimizde, Türkiye’nin bugüne dek Pamuk’a, Nazım Hikmet’e ve Yaşar Kemal’e eş uluslararası değerler çıkarmadığı görülecektir. Pamuk’un Nobel ödülünü reddetmesi gerektiğini söyleyenler, hiç hakları olmadığı halde, onun bugüne dek tırnağıyla kazıyarak inşa ettiği yazarlığının reddiyesini imzalamasını istiyorlar. (Edebiyat eleşirmeni Jale Parla’nın Orhan Pamuk’un yazarlığıyla ilgili tartışmaları ele aldığı yazısı için bkz. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=144509)

20 Ekim 2006

Hiç yorum yok: