Agos, 4 Nisan 2008
Kıbrıs’ta, dört yıl önceki referandumda Türklerin %65 kabul oyuna karşılık Rumların %76 red oyu vermesiyle askıya alınan barış süreci yeniden canlanmaya başladı.
Denktaş, Klerides, Papadopulos gibi ‘tıkaç’ siyasetçilerin sahneden çekilmesi ve Mehmet Ali Talat, Dimitris Hristofyas gibi ılımlı liderlerin seçimleri kazanması bu yeni girişimlere dair umutları yeşertiyor.
Lefkoşa’nın kuzeyiyle güneyini birbirinden ayıran, Türkçede ‘Lokmacı’, Rumcada ise ‘Ledra’ denen bölgedeki barikatın kaldırılması için iki liderin 21 Mart’ta yaptığı görüşme, çıkılan uzun yolda sadece simgesel bir değer taşıyor belki; ancak böylesi kangrene dönüşmüş meselelerde en küçük adımları atmanın dahi ne bedeller gerektirdiği göz önünde bulundurulduğunda, umutsuz olmak için sebep yok.
Tam 45 yıldır kapalı duran barikatın nihayet kaldırılmasını, küçük adanın tarihinde, Berlin Duvarı’nın yıkılması kadar önemli bir dönemeç haline getirmek, iki toplumun temsilcilerinin atacağı adımlara bağlı.
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın, Talat-Hristofyas görüşmesinden hemen beş gün sonra adayı ziyaret etmesi, askerlerin Türkiye’nin Kıbrıs siyaseti konusunda ipleri ellerinden bırakmak istemediğinin en belirgin işareti.
Oysa, iktidar partisinin hukukun en temel ilkelerini hiçe sayan bir kapatma davasıyla köşeye kıstırılmaya çalışıldığı bir ortamda, Kıbrıs sorununun çözümü yolunda sivil bir sesin yükselmesi çok önemli. Zira, onlarca yıldır yüksek perdeden söylenen gayrisivil, milliyetçi ve hamaset dolu marşların Kıbrıs’a barış getirmediği çok açık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder