İyi niyetinden, samimiyetinden asla şüphe etmeyeceğimiz Can Dündar bile "Hepimiz Ermeniyiz!" sloganının ardından yükselen ırkçı tepkilere göğüs germek için yazdığı yazısında Ermenilerin bu ülkenin insanları olduğunu okurlarına hatırlatmak için soruyor: ."..İstanbul'un alınmasında Ermenilerin yaptığı kahramanlıklardan haberiniz var mı? Çanakkale'de Mustafa Kemal'in yanında savaşan Ermeni askerlerin adlarını biliyor musunuz? Atatürk'ün bugün kullandığımız alfabeyi Ermeni dil bilgini Agop Martayan'a hazırlattığını ve sonra ona Dilaçar soyadını verdiğini biliyor muydunuz?" (Milliyet, 30 Ocak). Bağdat Caddesi'nde "Hepimiz Ogün'üz" yazılı bir tişört giymiş bir gencin boy gösterdiği, stadyumlarda "kafamıza sıksanız Ermeniyiz demeyiz!" yazılı pankartların açıldığı, beyaz bereli gençlerin gövde gösterisi yaptığı bir ortamda ne kadar sorunlu bir bellek tazeleme alıştırması... Tehlikeli de. Zira farkında olmadan, üzerinde yaşadığı ülke için kanını akıtmayanın, kahramanlık yapmayanın, tam sadakat göstermeyenin dışlanmasının, hainlikle suçlanmasının meşru olduğu bir anlam dünyasına atıfta bulunuyor, şiddeti, kıyıcılığı yüceltiyor.
Yiğitliğe, kahramanlığa, cesarete ne zaman övgü düzülse, William Saroyan'ın satırları düşüyor hatırıma: "En iyi insanlar ödleklerdir. En ilginç, en kibar, en has ve suç işleme ihtimali en az olanlar gene onlardır. Asla bir banka soymayı düşünmezler. Akıllarından bir suikast düzenlemek gibi bir şey geçmez. (…) Ödlekler iyidirler, ilginçtirler, kibardırlar; bir kuleden insanların üzerine ateş etmeyi asla düşünmezler. Yaşamayı arzularlar…" (Ödlekler Cesurdur, çev. Ohannes Kılıçdağı, İstanbul: Aras, 2001.)
2 Şubat 2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder