Ayşe Önal, gazetem.net’teki “Bağımsız Yahudi Sesleri” yazısında haklı olarak soruyordu: “vicdanımla Türk olmak arasında bir çatışma mı var?” Olmaması gerektiğini biliyoruz. Peki olmaması için ne yapabiliriz? Gidenin arkasında “oh oldu!” demeyecek bir gerçek vicdan yaratmak için? Bir mücadele var; istesek de istemesek de içindeyiz, tenimizde duyuyoruz. Saflar aslında göründüğü kadar keskin değil belki de; bugün gözyaşınıza ortak olanlar, yarın “sözde”li, “hıyanet”li, “ulusal çıkar”lı cümleler kurabilir; bugün sesi çıkmayanlar da yarın vicdana gelebilir. Kaygan bir zemin.
Bundan birkaç ay önce, bir çarşamba akşamı Hrant yine AGOS’taydı. Gergindi. Yerinde duramıyor, ha bire volta atıyor, yüksek sesle söyleniyordu: “Ama düşmeyeceğim onların tuzaklarına. Beni ne öteye ne beriye çekebilirler. Öyle bir dil yaratırım ki, öyle bir yeni yol bulurum ki, şaşar kalırlar.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder