Agos, 8 Ağustos 2008
Soruyu, DTP Iğdır milletvetili Pervin Buldan’la yapılan söyleşi vesilesiyle, Express dergisi soruyor.
Sahi, 1990’lı yıllarda Kürt işadamları, gazeteciler, aydınlar katledilirken iktidar koltuğunda oturanlara, Susurluk kazasıyla kirli ilişkileri ortalığa saçılırken “Vatan için kurşun atıp kurşun yiyen”lerin “şeref”ini savunanlara, “bin operasyon” yapmakla övünenlere bugüne dek ilişilmemesinin Ergenekon örgütlenmesine cesaret verdiği savı yabana atılabilir mi?
Oralardan hareketle, Şemdinli’de kitabevi bombalayan askerlere “Tanırım, iyi çocuktur” diye arka çıkanlara uzanan yolu izlemek mümkün. Taraf’ta her çarşamba dürüstlüğüyle insanı ferahlatan yazılar kaleme alan Orhan Miroğlu’nun da dediği gibi, pis işlerin örtülmesi için Kürt savaşının nasıl kullanıldığı iddianamede bir bir yazıyor.
Bu yüzden, Ergenekon’u fasa fiso olarak göstermeye çalışanların ahlaksızlığına da, her gün iddianame metninden bir ayrıntıyı, bir konuşma veya yazışmayı arka planından koparıp yayımlayarak, iddiaları sulu magazin malzemesi haline getiren kimi ‘demokrat’ların çiğliğine de pabuç bırakmamak gerek. İddianamenin ulaşmaya cesaret edemediği, etmediği derinlikleri siyaset, yani biz yurttaşlar talep etmeliyiz.
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’ın önayak olduğu, darbe girişimlerinin araştırılmasına yönelik önergenin Ak Parti’li vekiller tarafından görmezden gelinmesinin işaret ettiği durum hiç de iç açıcı değil. Hepimiz biliyoruz ki, Ak Parti’nin müesses nizamla uzlaşması sonucunda davanın iddianamede adı geçen kişilerle sınırlı kalması, Türkiye demokrasisine büyük zarar verecek, mesele halının altına süpürülmüş olacak.
O zaman da, Güngören’de patlayan bombanın zanlıları olarak sunulan, ancak mahkemede haklarında böyle bir suçlama yapılmayan kimseleri “İşte bebek katilleri!” diye yaftalayan Taha Akyol’ların ahlakıyla baş başa kalacağız.
Gidişat o yönde olursa, başka bir Türk destanının adını taşıyan yeni Ergenekon’ların gökyüzünü sonsuza dek karartacağından emin olabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder