Vicdani ret dramı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vicdani retçi Osman Murat Űlke’nin şikayeti üzerine gördüğü davanın sonunda Ocak 2006’da vardığı karara* rağmen Türkiye’de vicdani retçilere yapılan kötü muamele devam ediyor: Son kurban Halil Savda. 2004 yılında askeri kışlada vicdani reddini açıklayan Savda, Çorlu Askeri Mahkemesi tarafından Askeri Ceza Kanunu’nun 88. maddesi gereğince “hizmetten tamamen ya da kısmen sıyrılmak kastı ile emre itaatsizlik” suçlamasıyla 7 Aralık 2006’da tutuklanmıştı. Aynı mahkeme 15 Mart 2007’de Savda’ya emre itaatsizlikten 3,5 ay, firardan bir yıl ceza verdi. Savda’ya destek vermek üzere Çorlu’ya giden bir grup vicdani retçi ve insan hakları savunucusu ise polisin gözü onunde saldırıya uğradı. Milliyetçi Hareket Partisi Çorlu ilçe başkanı Saral Sarıalioğlu yerel basına verdiği demeçte bu saldırıyı onaylarken bir de tehdit savurdu: “Bu ülkede asker elbisesi gibi bir kutsal elbiseyi giymeye katlanamayanların bilmeleri lazım ki bu vatanın evlatları onlara kefen bezini biçmişler, beklemektedirler.”

Savda’nin 29 Mart’ta gorülecek ikinci mahkemesi öncesinde tehditler sürüyor. Kendisini asker sayan hukuk sistemine karşı asker değil sivil olduğunu ve kendisine buna göre muamele edilmesi gerektiğini söyleyen Savda 23 Mart’ta bu kez de beş gün hücre hapsi cezasına çarptırıldı. AİHM'nin "vicdani ret nedeniyle askerliğini yapmayanların Askeri Ceza Yasası uyarınca yargılanması doğru değildir" kararının ardından gerekli düzenlemelerin yapılacağını vaat eden Adalet Bakanlığı sozünü tutmuyor; Türkiye’nin anlı şanlı siyasetcileri, hukukçuları, gazete(ci)leri yasanan dramı izlemeye devam ediyor.


* AİHM kararından: “Başvurucunun hemen hemen ‘sivil ölüm’ olarak tabir edilebilecek gizli bir yaşamı sürmeye zorlanması ve bunu kabul etmek zorunda kalmış olması demokratik bir toplumdaki cezalandırma rejimine aykırıdır; (Mahkeme) başvurucunun maruz kaldığı muamelelerin bir ceza mahkumiyetinde veya tutuklulukta bulunan normal alçaltma unsurunun ötesine giden ciddi bir ıstırap ve acıya neden olduğunu belirtmektedir.” (www.echr.coe.int/Eng/Press/2006/Jan/Chamberjudgment%DClkevTurkey240106.htm)

30 Mart 2007

Hiç yorum yok: